Zaman ve mekân öncelikleri belirler, neyin güncel olduğuna karar verir. Günümüzden 1,5 asır önce yaşam süresi 35-40 yıldı ve çocukların 1/3’ü yetişkinliğe erişemiyorlardı. Günümüz gelişmiş ülkelerinde ortalama yaşam süresi 80 yılın üzerinde, çocuk ölümleri ise binde yedilerde. Önümüzdeki 30 yıllık süreçte yaşlanmanın durdurulması hatta gençleştirilmesi gibi konularda önemli gelişmelerin olacağı ifade edilmektedir. Yaşlanmanın yavaşlatılması ya da durdurulması yönünde yapılan çalışmalardan en önemlileri bağışıklık sisteminin güçlendirilmesine yöneliktir. Yazılı tarihin ortaya çıkışından son 50 yıl öncesine kadar en önemli sorun yeterli gıda üretimi iken 1970’li yıllardan başlayarak yerini sağlıklı gıda kavramına bırakmaktadır. Gıda endüstrisi ve tüketicilerde bağışıklık sistemini güçlendirici, genel esenliği geliştirici fonksiyonel ürünlere olan ilgi artmaktadır.
Bal, polen, arı sütü gibi arı ürünleri bal arıları için gıda niteliğindedir. Bu ürünler temel besin maddelerini içermelerinin yanı sıra genel esenliği geliştirici bileşikler de içermektedir. Bu yüzden fonksiyonel gıdalardır. Bu gıdalar sağlıklı bireylerde endokrin (iç salgı sistemi) sisteminin düzenli çalışmasına olumlu etki yaparlar. Bu sayede çeşitli hastalık etmenlerine karşı tüm organizmanın direncini artırır. Herhangi bir nedenle sağlık sorunu yaşayan bireylerde tedaviyi destekleyici nitelikleri ile sinerjik etki yaparak tedavi sürecini kısaltır.
Arı ürünlerinden bal, polen ve arı sütü bağışıklık sistemi üzerinde etkili fonksiyonel arı ürünleridir. Ancak fonksiyonel gıdaların beklenen yararlarını her zaman ve her koşul altında gösterdiğini söylemek pek olası değildir. Herhangi bir gıdadan beklenen fonksiyonel etkiyi, bağışıklık sistemini güçlendirici etkiyi gösterebilmesi, onun adına doğru biçimde üretilmesi ve tüketiciye ulaştırılması ile olanaklıdır.
Bugünlerde, geçmiş ile kıyaslanmayacak düzeyde insan sağlığının korunması ve yeniden kazandırılması konularında araştırmaların yürütüldüğünü söyleyebiliriz. Özellikle son yıllarda yaşadığımız Pandemi sürecinde üzülerek ifade etmek gerekirse kamuoyunda sosyal medyada arı ürünleri konularında büyük ölçüde bilgi kirliliği vardır. Bu nedenle, böyle bir girişimde bulunmaya, bu yolla dikkatli, bilinçli ve duyarlı tüketicilere ulaşmayı amaçladık.